LEDA PSİKOLOJİ

ÇOCUKLARLA SAVAŞ HAKKINDA NASIL KONUŞMALIYIZ?

Çocuğunuzu dinleyin ve onunla konuşun

Öncelikle çocuğunuz hazır olana kadar bu konularla ilgili onu konuşmaya zorlamayın. Hazır olduğunda ise çocuğunuzun soru sormasını destekleyici ve açık bir alan yaratın; bilgi verdikten sonra onu dinleyin ve kendisini özgürce anlatması için ona alan ve süre tanıyın. Böylelikle sizinle rahat bir şekilde konuşabilir. Bu, kafasını karıştıran konulardan bahsederken onun konuyla ilgili neler bildiğini de anlamanızı sağlar. Konuşmayı yaparken çocuğun kendini güvende hissettiği bir ortamda bulunması oldukça önemlidir.

Çocuğunuza karşı açık, net ve dürüst olun

Çocukların bu süreci anlamalarına yardımcı olmak için yaş ve gelişim düzeylerine uygun, doğru ve net açıklamalar yapmak gerekir. Ancak bu, çocuğu gereksiz bilgilerle boğmak anlamına gelmemelidir. Çocuğunuzu bilgilendirirken onun anlayabileceği kelime ve kavramları kullanın. Abartıdan ve derinlemesine etkileyici görsellerden uzak durmaya çalışın.

Çocuğunuz size karmaşık veya yanıtını bilmediğiniz bir soru soruyorsa, biraz zaman isteyin ve basitleştirerek net cevap vermeye özen gösterin. “Ben de haberlerden öğreniyor ve takip ediyorum. Bu sorunun yanıtını araştırıp sonra sana anlatacağım.” diyebilirsiniz.

Açıklamaya ve bilgileri birçok kez tekrarlamaya hazır olun çünkü bazı bilgilerin kabul edilmesi ve anlaşılması zor olabilir. Aynı soruyu tekrar tekrar sormak bazı çocuklar için yeni soru sorabilme yolu olabilir.

 

Kendini ifade edecek yollar bulmasına yardımcı olun

Bazı çocuklar kendi düşünceleri, duyguları ve korkuları hakkında konuşmak istemeyebilir. Onların neler hissettiğini anlamanın yolu resim çizmeleri, oyuncaklarla oynamaları veya şiir, hikaye yazmaları olabilir.

Tepkilerinizde kontrollü olun

Çocuğun düşünce, duygu ve reaksiyonları kabul edilmeli ve onaylanmalıdır. Onların soru ve ilgilerinin önemli ve yerinde olduğunu düşündüğünüzü bilmelerine izin verin. Bu, anlaşıldıkları ve güvende oldukları duygusunu pekiştirecektir.

Çocuğunuzun sizin hissettiklerinizi bilmesine izin verin

Çocukların kafanızın karışık olduğunu, gergin ve mutsuz olduğunuzu ya da memleket veya dünyadaki olayları düşündüğünüzü bilmelerinde sakınca yoktur. Çocuğunuz zaten düşünceli olduğunuzu fark edecektir. Eğer bunun sebebini bilmezse bu ruh halinizin onun bir hatasından kaynaklandığını düşünebilir. Çocukların durumlarını kişiselleştirmeye meyilli olduklarını unutmayın.

Çocuklarınızın yanında davranışlarınızda kontrollü olun

Çocuklar ebeveyn ve öğretmenlerini izleyerek öğrenirler. Çocuklar sizin dünyadaki olaylara nasıl tepki verdiğinizle çok ilgilenirler. Yaşamınızdaki iş gezilerinizdeki azalma veya tatil planlarınızı değiştirme gibi doğal olmayan değişikliklere dikkat edeceklerdir. Diğer yetişkinlerle yaptığınız konuşmalarda kulakları sizde olacaktır.

Gözlemleyin

Baş ağrısı, mide ağrısı gibi fiziksel semptomları gözlemleyin. Çoğu çocuk kaygısını fiziksel acı ve ağrılarla ifade eder. Kaygı duyan veya etkilenen bir çocukta medikal nedenlere dayanmayan bu tip belirtilerde artış görülebilir.

Uyku sorunları, aklına üşüşen düşünceler, imajlar, korkular, ölüme ilişkin duygular, ailesinden ayrı kalma kaygısı veya okula gitmek istememesi gibi belirtiler olduğunda çocuğun daha fazla yardıma ihtiyacı olabilir.

Çocuklarınızla savaş hakkında konuşurken savaşın insanlara getirdiği acıları ve olumsuzlukları mutlaka anlatın

Savaşı anlatırken taraf tutulmaması, savaşın tüm insanlara acı ve yoksulluk getiren bir olgu olarak belirtilmesi önemlidir. Çocuklarda savaşa karşı bir dünya görüşü geliştirmek, savaşla kahramanlık kavramını bütünleştirmek yerine insanlara getirdiği acıları öğretmek oldukça önemlidir.

Belli bir grup insandan veya belirli bir ülkeden bahsetmek çocuğunuzu önyargı geliştirmeye yönlendirebilir

Savaş ve terörizm konuştuğunuzda kullandığınız ifadelere dikkat edin. Odağınızı hoşgörü üzerinde tutun. Düşüncelerinizi paylaşacaksanız, genel olarak savaş hakkında ne hissettiğinizi konuşun. Bir savaşın amacına veya askeri müdahale eylemine katılmama ihtimaliniz var. Bunu, özellikle de inançlarınızın ardındaki mantığın ailenizin değerlerinin bir parçası olduğunu düşünüyorsanız, çocuklarınızla paylaşabilirsiniz.

Çocuğunuzun görüşlerine saygı göstermeye çalışın

Çocuğunuz gençlik öncesi ve genç yaşlarına girdiğinde, savaş hakkındaki kendi fikirlerini paylaşmaya başlayabilir ve fikirlerinizle uyumlu olup olmayacağını asla bilemezsiniz. Çocuğunuzun görüşlerine saygı göstermeye çalışın, buna şiddetle karşı çıksanız bile tartışmayı reddedin.

Yardım eden insanlara vurgu yapın

Her ne kadar terör ve savaş eylemleri korkunç olsa da, başkalarına yardım etmek için çok çalışan profesyonellerin olduğunu belirtebilirsiniz. Askeri personel, hükümet yetkilileri, polis memurları, doktorlar ve hemşireler, savaş ve terör eylemleri sırasında başkalarına yardım edenlerden sadece birkaçıdır.

Güvende olduğunu hissettirin, fakat gerçekçi olmayan sözler vermemeye özen gösterin

Çocukların evlerinde ve okullarında güvende olduklarını bilmeleri onları rahatlatacaktır. Ancak hiç kimsenin incinmeyeceğine dair sözler vermemeye gayret edin. Çocuğunuzun anlayabileceğini düşündüğünüz güven stratejilerinizi onunla paylaşabilirsiniz.

Çocuğun kendi kaynaklarına vurgu yapın

Ne siz ne de çocuğunuz daha önce savaş yaşamamış olabilirsiniz. İster karanlıktan ister yeni bir sınıfa ilk kez girme korkusu olsun, çocuğunuzun onu korkutan bir şeyle yüzleştiği ve onu yendiği zamanları belirtin. Kötü zamanlardan bahsederken gelecekteki iyi zamanlardan da bahsettiğinizden emin olun.

Çocuğunuzun medya ve internet kullanımını takip edin

Çocuklarınızın savaşla ilgili görüntüleri izlemelerini çocuğa özellikle yasaklamak doğru değildir. Ancak küçük çocuklar için medya kapsamını kısıtlamak önemlidir. Bir terörist saldırı gibi haberlerde tekrarlanan üzücü sahnelerin izlenmesi, okul öncesi veya ilkokul çocuklarına oldukça travmatize olabilir.