LEDA PSİKOLOJİ
ÇOCUKLARLA ÖLÜM HAKKINDA NASIL KONUŞMALIYIZ?
Bilgi verin.
Öncelikle ölüm kavramını çocuğa açıklamak gerekir. Bunu yaparken en önemli nokta ‘değişime’ vurgu yapmaktır. Bu konuda yazılmış hikaye kitaplarını kullanmak ölüm kavramını açıklarken yol gösterici olacaktır.
“Tüm canlılar doğar, büyür, gelişir ve ölürler. Tüm canlıların bir yaşam süresi vardır. Aynı kelebekler gibi. Küçük bir tırtıl kozasında doğar, gelişir, orada büyür. En sonunda kozasından çıkar ve kelebek olur, kelebek yaşar ve sonra da yaşamının sonuna gelir.” gibi bir anlatım tercih edilebilir. Aynı şekilde tohum-fidan-ağaç, ağaç-meyve vermesi-sonbaharda dökülmesi ve yaprakların kuruması gibi somut örnekler kullanılabilir.
Yaş dönemine uygun açıklamalar yapın.
Ebeveynler çocukları ile ölüm hakkında konuşurken anlatımlarını yumuşatmak için “öldü” kelimesi yerine “vefat etti, göç etti” gibi soyut tanımlar kullanabilirler. Ancak özellikle küçük yaştaki somut işlem dönemi çocukları için bu kavramlar anlaşılır olmayacaktır. Çocuklar, basit ve günlük hayatta kullanılan kelimeleri duymaya ihtiyaçları vardır.
Çocuğa bir kişinin öldüğünü söylemek yerine “Kaybettik” denirse “Madem kayboldu, onu bulalım”, “Neden onu aramıyoruz?”, “Onu kim kaybetti?” gibi bir cevap alınabilir. Bu nedenle ‘öldü’ kelimesini kullanmak çocuk için kolay ve anlaşılır olacaktır.
Dürüst olun.
Çocuğunuza karşı dürüst olun, basit ve net açıklamalar yapın. Çocuğunuzun sorduğu kadarını, net bir dil kullanarak, basit ifadelerle ve onun anlayabileceği şekilde anlatmanız yeterlidir.
Çocuğunuzun sorduğu soruların yanıtını bilmiyorsanız veya nasıl açıklayacağınızdan emin olamıyorsanız biraz zaman kazanabilirsiniz. “Güzel bir soru ancak nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, biraz araştırdıktan sonra açıklamam için bana zaman ver.” denebilir.
Sorularını yanıtlayın.
Çocuğun sorularını mümkün olduğunca yanıtlamak önemlidir. Çocuk, ebeveynlerinden yanıt alamadığı takdirde alternatif ve daha güvensiz kaynaklardan yanıt almaya yönelecektir. Bu, aynı zamanda çocuk tarafından başkaları ile konuşulmaması gereken bir mesele olarak da algılanabilir. Bu durum çocuğu izolasyona ve yalnızlığa sürükleyebilir.
Çocuklar bu dönemlerde sizlere “anne/baba sen de ölecek misin?” gibi bir soru yöneltebilirler. “Ben uzun süre yaşayıp senin yanında olmak istiyorum. Şu an yanındayım ve uzun yıllar da seninle birlikte olmayı planlıyorum. Birlikte güzel vakitler geçirmek istiyorum.” gibi bir açıklamada bulunabilirsiniz.
Bir yakının vefatı
Çocuğa bir yakınının veya tanıdığının vefatı ile ilgili açıklama yapılması gereken durumlar olabilir. Çocuğun bu bilgiyi güven duyduğu bir yetişkinden, mümkünse ebeveynlerinden alması sürecin daha sağlıklı yönetilmesine yardımcı olacaktır. Çocuğun daha önce çok sık gitmediği ve bundan sonra da sık gitme ihtimalinin olmadığı bir mekan seçilerek bu açıklama yapılabilir. Sık karşılaşılan bir mekanın tercih edilmemesi olumsuz duyguların tetiklenme ihtimalini azaltacaktır.
Ölümün hastalık, yaşlılık gibi bir durum ile bağlantılı olduğunu söylemekten kaçınılmalıdır. Çocuğun; hasta veya yaşlı olan herkesin aniden öleceği duygusuna kapılmasına sebep olabilir. Ölen kişi için “gitti, uyudu” gibi söylemlerden kaçınılmalıdır. Uzun süre göremeyeceği kişilerin ya da uyuyan kişilerin öldüğünü düşünmesine yol açabilir.
Çocuklar cenaze törenine katılmalı mı?
Buna karar verirken kaç yaşında olursa olsun çocuğun bireysel özellikleri, mizacı, karakteri, baş etme becerilerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Çocuğa cenaze töreni ile ilgili bilgi verdikten sonra katılmak isteyip istemediği sorulabilir. Katılmak istemediğini söyleyen çocuğa ısrarcı bir tutum sergilememek önemlidir.
Cenazenin bir veda töreni olduğu ve orada neler yapıldığı çocuğun anlayabileceği bir dil ile açıklanmalıdır. ‘Mezarlık’ kavramı (eğer çocuk tarafından sorulduysa) ölen kişiyi hatırlamak için gidilen yer olarak açıklanabilir.
Duygularını ifade etmesi için fırsat yaratın.
Zaman zaman hayatını kaybeden kişi için ağlanabilir ya da onun hakkında sohbet edilebilir. Ebeveyn kendi duygularından bahsedebilir. Böylece çocuk duygularını başkaları ile paylaşmanın doğal bir süreç olduğunu gözlemler. Unutmamak gerekir ki çocuklar ancak konuştukça bu sürecin üstesinden gelebilirler.
Bazen çocuk, hayatını kaybeden kişiyi özlediğini ifade edebilir. “O senin için çok değerliydi, onu özlüyor olman çok normal. Ben de onu çok özlüyorum” gibi bir ifadeyle çocuğun duygularını ifade etmesine olanak sağlanmalıdır.
Çocuğun baş etme sürecine destek olun.
Çocuğun ölen kişi ile ilgili duygularını ifade edebilmesi, yas sürecini yaşayabilmesi ve duygularını somutlaştırabilmesi çok önemlidir. Aynı zamanda mümkün olabildiğince hızlı şekilde günlük rutinlere dönmek, çocuğun yas sürecini sağlıklı bir şekilde atlatmasında yardımcı olacaktır.
Duyguları ile ilgili resim çizebilir, yazı yazabilir, hayatını kaybeden kişiye mektup yazabilir, o kişinin fotoğraflarına bakabilir, videolarını izleyebilir, hatta onun için fidan dikebilir.